The Speech (Nutuk) English Edition

£9.9
FREE Shipping

The Speech (Nutuk) English Edition

The Speech (Nutuk) English Edition

RRP: £99
Price: £9.9
£9.9 FREE Shipping

In stock

We accept the following payment methods

Description

The main themes of the speech—and of the official discourse on the Armenian genocide—are silence, denial of the genocide, general amnesia about past violence (unless presenting Turks as the real victims), identifying with the perpetrators, never questioning the great prophetic and infallible leader (Atatürk), and promoting the racial purification of the land in the face of a life-or-death Darwinian struggle with minorities. [15]

I took my turn to speak and I declared loudly: Gentleman, power and sovereignty are not given from one person to another by scholarly debates or polemics. Sovereignty is taken by force. The Ottomans took the sovereignty of the Turkish people by force. These usurpers managed to rule 600 years. Today the Turkish Nation has reclaimed that sovereignty for itself. This is an accomplished fact. There is no need to discuss this further. It is quite desirable that those present here can accept this truth. Otherwise some heads will roll during this process." [8] The group of Powers which included the Ottoman Government had been defeated in the Great War. The Ottoman Army had been crushed on every front. An armistice had been signed under severe conditions. The prolongation of the Great War had left the people exhaNow, Gentlemen, I will ask you what decision could have been arrived at under such circumstances for salvation? As I have already explained, there were three propositions that had been put forward: Ata'nın Okuduklarından: Outline of History". 28 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi . Erişim tarihi: 2 Eylül 2015. Mustafa Kemal Paşa’nın başka eserleri de olmasına karşın Nutuk, hem üslup hem de içerik açısından diğerlerine göre daha ön plana çıkmış ve başta tarihçiler olmak üzere, birçok siyaset bilimci, sosyolog, edebiyatçı ve felsefeci gibi özellikle sosyal bilimciler tarafından incelenmiş ve araştırma konusu olarak ele alınmıştır. Mustafa Kemal begins his speech by describing the situation of the Ottoman Empire when he landed at Samsun to start the Turkish War of Independence in 1919:

Nutkun gayesini bizzat Atatürk, “senelerden beri devam eden ef‘al ve icraatımızın millete hesabını vermek” şeklindeki ifadeleriyle açıklamaktadır. Ayrıca nutkun öncelikle “inkılâbımızın anlaşılmasında tarihe medâr-ı sühûlet olma” maksadına yöneldiğini, bununla birlikte mâzi olmuş bir devrin hikâyesinde “millet için, gelecek nesiller için dikkat ve teyakkuzu davet edebilecek bazı noktaları tebârüz ettirmek” çabası içinde olduğunu da belirtir. Atatürk’ün bilhassa İstiklâl Harbi sırasında yaşananları bir bütün halinde millete aktarmak isteğini, bunu gelecek nesillere ve Cumhuriyet tarihine karşı yerine getirilmesi gereken bir vazife olarak gördüğünü daha Cumhuriyet’in ilânının ertesinde dile getirdiği bilinmektedir. Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi’ye 7 Nisan 1924 tarihinde verdiği mülâkatta, “... İstanbul’u terkettiğim güne tekaddüm eden vaziyetleri ayrı bir safha olmak üzere o günden bugüne kadar cereyan eden vekāyiin mazbut ve mahfuz olan vesâikini tasnif etmek suretiyle hâtıratımı yazmak niyetindeyim. Bunu yapmayı nesl-i âtî için, Türk Cumhuriyeti tarihi için bir vazife telakki ediyorum” şeklindeki sözleri bu duruma işaret eder. Bununla birlikte nutkun verildiği tarih göz önüne alındığında siyasî sebepler de söz konusu edilebilir. İstiklâl Harbi’ndeki silâh arkadaşlarıyla yolların ayrılması ve bunların önemli bir kısmının yer aldığı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması, ardından İzmir suikastının yarattığı gerilim, İstiklâl Mahkemesi yargı ve uygulamaları hakkındaki iç ve dış eleştirilerin verdiği rahatsızlık karşısında yapılanların izahı ve savunulması gereği de öne çıkarılmış olmalıdır. Nahmiyaz, Medi (2018). "Turkey: Greeks and Armenians in History Textbooks (1930–2010)". Multiple Alterities: Views of Others in Textbooks of the Middle East. Springer International Publishing. pp.333–353. doi: 10.1007/978-3-319-62244-6_15. ISBN 978-3-319-62244-6. sayfa, bez ciltli, 19x27 cm ebatlarında, başta Mustafa Kemal portresi ve sonda 7 tabaka halinde 10 ayrı harita eki mevcut. Nutuk ilk defa 1927 yılında, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere Arap harfleriyle iki cilt olarak yayımlanmıştır. Aynı yıl, tek cilt halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır. Morin, Aysel; Lee, Robert. Constitutive Discourse of Turkish Nationalism: Atatürk's Nutuk and the Rhetorical Construction of the "Turkish People". p.486. Nutuk Türkiye devletinin yazılan ilk tarihidir. Yazarı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yaptığı tarihi gelecekteki Türk insanına tanıtabilmek amacıyla bu kitabı kaleme almıştır.

Nutuk Özet

edilmiş bir ülke, direniş ve milli mücadelenin örgütlenmesi, kongreler, Misak-ı Milli, Büyük Millet Meclisi’nin açılışı, isyanlar, muharebeler, zafer, barış, Cumhuriyet’in ilanı, devrimler, fikir ayrılıkları ve muhalefet… Yetmişbeşinci Yılında Büyük Nutuk’u Anlayarak Okumak, Bilgi Şöleni 17-18 Ekim, 2003 Ankara Bildiriler, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 2003.

Ey Türk gençliği!” ile başlayıp “ Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!” diye biter. Burada devlet kurmanın zorlukları görülmektedir. Atatürk Samsun’a çıktığı anda ülkenin genel durumu; Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu topluluk savaşta yenilmiş Osmanlı Ordusu zedelenmiş, koşulları ağır bir ateşkes imzalanmış, ulus yorgun ve bitkin bir durumda, ulusu ve ülkeyi savaşa sürükleyenler yurttan kaçmış, padişah ve halife soysuzlaşmış, kendini ve tahtını koruyacak alçakça önlemler araştırmakta, hükümet yüzsüz, onursuz, korkak, ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta, yurdun dört bir yanındaki topluluklar devletin bir an önce çökmesine çaba harcıyorlardı. Bu şekilde açıkladıktan sonra ulus egemenliğine dayanan kayıtsız şartsız yeni bir devleti kurmak için izlediği politikayı, karşılaştığı güçlükleri bunalımları ve çatışmaları anlatmaktadır. Bu haliyle Nutuk, sömürgeci devletlerin altında yaşayan uluslara kurtuluş yolunu gösteren bir yapıt özelliği taşımaktadır. GÜNEŞ, İhsan, “1923 Seçimleri”, 70. Yılında Ulusal ve Uluslararası Boyutlarıyla Atatürk’ün Büyük Nutuk’u ve Dönemi, Der. ve Yay. Haz. Gül E. Kundakçı, ODTÜ Yayınları, Ankara 1999, s.113-131. According to Turkish historian Hakan Uzun, Nutuk is an embodiment of the core values of the nation that Atatürk has embraced. The speech covers the importance of national unity to both the National Movement and the republic. The National Movement, with the goal of achieving independence and unity through the pursue of sovereignty, has done so with a defensive position rather than an aggressive one via a lawful foundation. [10]

Nutuk, yazıldığı dönemde Cumhur Reisi ve Cumhuriyet Halk Fırkası Umumi Reisi olan Gazi Mustafa Kemal'in 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde, 1919'dan 1927'ye dek kendisinin ve silah arkadaşlarının faaliyetlerini özetlediği konuşmasının metnidir. [1] Kültür Bakanlığı Yayınevi tarafından belgeler bölümü dışında yaklaşık 900 sayfalık bir kitap olarak yayımlanmıştır ve Türkiye'nin bu dönemle ilgili en temel resmî tarih kaynağı olma niteliğindedir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülke çok kötü koşullarda iken dönemin padişahı Mustafa Kemal'e bir görev verir. Rütbesi 3.Ordu Müfettişliği idi. Görevi ise Samsun ve çevresinde çıkan isyanları ve karışıklıkları önlemek, halkın yatışmasını sağlamaktı. Bu durum onun için bir fırsat yaratıyordu. İzmir'in işgali ve Mondros'un metinleri onu bir şeyler yapmaya mecbur kılıyordu. Samsun'a geldiğinde durum hakkında raporlar tuttu ve bunları padişahla paylaştı. Fakat padişah bu duruma sessiz kaldı. Bunun üzerine daha güvenli bulduğu Amasya'ya geçti. Burada silah arkadaşları ile birlikte bir genelge yayımladı. Bu genelge İzmir'in işgalinin haksız olduğunu bildiren ve halkı protesto yapmaya çağıran bir belge şeklindeydi. Hatta günümüz tarihçileri bu genelgeyi "İhtilal Bildirisi" olarakta tanımlarlar. Fakat bazı sorunlar ortaya çıktı. Mustafa Kemal'in bazı silah arkadaşları bu belgenin altına imza atmak istemezler. Israrlar üzerine atarlar fakat Refet Bey (Bele) kağıdın altına sadece bir nokta koyar. M.Kemal Nutuk'u okuduğu sırada bu durumu eleştirel bir dille anlatır. Amasya Genelgesi'ni Erzurum ve Sivas Kongreleri izlemiştir. Bu kongrelerde bütün doğu illeri tek bir cemiyet altında birleştirildi aynı zamanda başka bir devletin himayesi altında yaşamak yani manda ve himaye kesin bir şekilde reddedildi. İstanbul Hükümeti ile görüşmeler yapıldı. Temsil Heyeti kuruldu. Amasya Protokolü sonucunda meclis yeniden açıldı. Misakımilli yani ulusal sınırlarımız açıklandı. Bu sırada İstanbul işgal edildi. Olağanüstü meclis toplandı ve cumhuriyet dönemi böylelikle başlamış oldu.

durum böyle iken, dış politikada ise Lozan Barış Antlaşması’nın etkisindeki yıllar yaşanmaktaydı. Şöyle ki; Musul Sorunu henüz çözümlenmiş ve Türkiye bu konuda istediği sonucu alamamıştı. Yine aynı günlerde Lozan’da imza altına alınan Türk-Yunan ahali mübadelesi devam etmekteydi ve hatta bu konuda ortaya çıkan anlaşmazlık da giderilememişti. Gündemdeki bir başka konu, yabancı okullar sorunu idi. Türkiye Cumhuriyeti, denetim altına almak istediği yabancı okullar nedeniyle uluslararası alandan tepki almış ve özellikle de Fransa ile karşı karşıya kalmıştı. Aynı günlerde, yine başta Fransa olmak üzere, yabancı devletlerin iktisadi imtiyazlarının tasfiyesi de yaşanmaktaydı. Diğer yandan Nutuk’un okunmasından tam iki yıl önce Ekim 1925 yılında imzalanmış olan Locarno Antlaşmaları ile Avrupa’da barışın sürekli kılınması için ciddi bir adım atılmıştı. Aynı zamanda uluslararası sorunlarda savaşın politik bir araç olmaktan çıkarılmasını amaçlayan Briand-Kellogg Paktı’nın kurulmasıyla ilgili olarak da görüşmeler yapılmaktaydı. Atatürk’ün Nutuk’u dendiğinde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün, 15-20 Ekim 1927 tarihinde, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın İkinci Büyük Kurultayı’nda, altı gün boyunca, toplam 36 saat 33 dakikada yapmış olduğu konuşma akla gelmektedir. Nutuk’un içeriğinde yakın geçmişteki askeri ve siyasi olay ve olgular kadar, okunduğu dönemin iç ve dış koşulları da etkili olmuştur. Tarih metodolojisi açısından bir değerlendirme yapıldığında, Mustafa Kemal Paşa’nın, 1919-1927 yılları arasında gerçekleşen olayları 1927 yılının siyasi ve sosyal ortamında sunduğu görülür. Bununla birlikte Nutuk’ta bulunan çok sayıda belge, onu, benzeri olan pek çok hatırattan ayırıcı kılmakta ve daha güvenilir bir tarihsel malzeme hâline getirmektedir. Dolayısıyla hemen her anı kitabında olduğu gibi, Nutuk’un yazıldığı ve okunduğu dönemin koşulları da metnin içeriğini yakından etkilemiştir. Diğer yandan Nutuk’ta bulunan çok sayıda belge, onu, benzeri olan pek çok hatırattan ayırıcı kılmakta ve daha güvenilir bir tarihsel malzeme hâline getirmektedir. Nutuk, belgeleri sayesinde, Atatürk'ün tarihçi kimliğini de ortaya koymaktadır. Atatürk, yaşanılan olaylarla ilgili kayıtlı belgeleri toplamış ve Nutuk'u yazarken bu belgelere dayanarak icraatlarını özetlemiştir. Nutuk, Gençliğe Hitabe ile sona erer.

Nutuk (known as A Speech or The Speech in English) was a speech delivered by Ghazi Mustafa Kemal from 15 to 20 October 1927, at the second congress of Republican People's Party. The speech covered the events between the start of the Turkish War of Independence on 19 May 1919, and the foundation of the Republic of Turkey, in 1923. It took thirty-six hours (on a 6 day span) to be read by Atatürk, and became a foundation of Kemalist historiography. [1] [2] [3] [4] Nutuk marked a turning point of Turkish nationalism by introducing a series of new myths and concepts into the vernacular of public discourse, such as republic, democracy, sovereignty of the nation, and secularism. Atatürk designated these concepts as the 'most precious treasures' of Turkish people, the 'foundations' of their new state, and the preconditions of their future 'existence' in his speech. [5] Context [ edit ] Göçek, Fatma Müge (2011). "Reading Genocide: Turkish Historiography on 1915". In Suny, Ronald Grigor; Göçek, Fatma Müge; Naimark, Norman M. (eds.). A Question of Genocide: Armenians and Turks at the End of the Ottoman Empire. Oxford University Press. pp.42–52. ISBN 978-0-19-979276-4. Atatürk'ün yetiştiği dönemde kullanılan söz dağarcığı ve cümle yapısı bakımından ulusal edebiyat devrinin temsil ettiği dildir. Klasik Osmanlıcaya göre oldukça sadeleştirilmiştir. O devirde kullanılan Arapça ve Farsça sözcükler ve bu dillerden alınan kurallarla oluşturulan tamlamalar, devlet dilinde kullanımından dolayı Nutuk'a girmiş sözcükler nedeniyle dili günümüze göre oldukça ağırdır. Dil kullanılırken anlatılan duruma göre bazen kısa ve keskin tümceler bazen de uzun ve hareketli söyleyişlere yer verilmiştir.



  • Fruugo ID: 258392218-563234582
  • EAN: 764486781913
  • Sold by: Fruugo

Delivery & Returns

Fruugo

Address: UK
All products: Visit Fruugo Shop